Terfi Almak İçin 5 Pratik Adım

Deneyimli iş insanı Metin Liçis, terfi etmek isteyen çalışanların bu karmaşık süreci yönetebilmesi için 5 farklı öneride bulundu.

Uzun süredir aynı pozisyonda çalışıyor ve terfi almak istiyorsanız patronunuzun talebiniz karşısında vereceği tepkilerden çekiniyor olabilirsiniz. Üstelik arzunuzu yanlış yollarla dile getirmek hali hazırdaki işiniz için de risk oluşturabilir.

Patron olarak uzun süredir terfi talepleri ile karşılaşan Metin Liçis, deneyimlerinden yola çıkarak çalışanlara yol gösterecek bazı önerilerde bulundu.

Metin Licis’e göre terfi isterken dikkat edilmesi gereken unsurlar şöyle:

1.Gerçekten İstediğinizden Emin Olun

Aynı pozisyonda çalışan birçok kişi yalnızca bir gereklilik olarak gördüğü için terfi etmek ister. Ancak gerçek şu ki, terfi demek daha fazla sorumluluk almak demektir. Bunu neden istiyorsunuz? Kariyeriniz için mi yoksa yalnızca daha yüksek maaş gibi avantajlardan faydalanmak için mi? İşinizi sevmiyor veya kendinizi geliştirmek istemiyorsanız artan sorumlulukların altında ezilebilirsiniz. O yüzden öncelikle terfi etmeyi gerçekten isteyip istemediğinize karar verin.

2.Araştırma Yapın

Terfi istediğinizden emin olmanın bir diğer yolu da pozisyon hakkında araştırma yapmaktır. Daha önce o pozisyonda görev alan kişilerin şirkete olan katkılarını araştırın ve siz bu pozisyonu nasıl bir adım daha ileriye taşınabilirsiniz bunu düşünün. Hali hazırda devam eden bir operasyonu sıkıntısız devralmak da oldukça önemlidir ancak onu geliştirmek bu pozisyon için gerçekten doğru kişi olduğunuzu gösterir.

3.Hazır Olduğunuzu Gösterin

İlk 2 adımı uyguladığınızı ve terfi istemeye bir anda karar vermediğinizi varsayacak olursak hazır olduğunuzu göstermek için yeterince vaktiniz olacaktır. Öncelikle hali hazırdaki işinizin getirdiği sorumlulukları rahatlıkla yapabildiğinizi gösterin ve daha fazla sorumluluk talebinde bulunun. Özellikle iş arkadaşlarınıza yardımcı olmak bu aşamada iyi bir fikirdir.  Şirkete olan katkınız arttıkça terfi etmeye de yaklaşırsınız.

4.Rasyonel Olarak Ölçülebilir Katkılarda Bulunun

Bu söylediğimin bazı görevler için kolay olmadığını biliyorum ancak onlarca, yüzlerce çalışanı bulunan bir şirkette özveriniz ve emeğinizin görünür olması için rasyonelliğe ihtiyaç vardır. Bir patron olarak her anını gözlemleyemediğiniz onlarca çalışanınızdan hangilerinin terfi etmeyi hak ettiğini anlamak güçtür.  Ölçülebilir çalışmalarınız ise bunu ispatlayan en önemli unsurlardandır.

5.Mükemmel Zamanlama

Geçmişinizde hayatınızı değiştiren önemli olaylara bakın. Muhtemelen şans eseri büyük bir fırsat yakalamış ya da bu fırsatı kıl payı kaçırmışsınızdır. Konu terfi olduğunda zamanlamayı şansa bırakmayın. Burada bahsettiğim terfi istemek için mükemmel bir anın geleceği değil. Ancak bazı anlar diğerlerinden çok daha iyidir. Örneğin, yıllık performans değerlendirmesi bu uygun anlardan biridir.

Dijital Pazarlama ve Asansör Konuşması Kavramı

Pazarlamanın anahtar kavramı asansör konuşması dijitalleşen dünyada ne ifade ediyor? Yazılım teknolojileri şirketi sahibi Metin Liçis, asansör konuşmasının dijital pazarlamadaki önemine değindi.

Asansör Konuşması Nedir?

Girişimcilerin oldukça aşina olduğu kavram; asansör yolculuğu kadar kısa bir sürede yani yaklaşık 30-60 saniye kadar süren bir zamanda kendinizi, ürününüzü ve/veya şirketinizi anlatma gerekliliğini ifade eder. Buradaki amaç ise kısa sürede ilgi çekmek ve satış gerçekleştirmektir. Başarılı iş insanı Metin Licis ise tanım olarak bakıldığında demode olan bu kavramın sosyal medyada öneminin devam ettiğini vurguluyor. Liçis, doğru yerde, doğru zamanda ve doğru kişiyle olmanın önemine değinen bu kavramın sosyal medya stratejileriyle birebir örtüştüğüne dikkat çekiyor.

Sosyal medya bağlamında asansör konuşması ne ifade ediyor?

“Asansör metaforu aslında dikkat çekmek için saniyelerinizin olduğu ve her şeyin hızla tüketildiği sosyal medya için çok uygun. Sosyal medya; ses, etkileyici görüntüler, animasyonlar gibi birçok uyaran ile dikkat çekmenin gittikçe zorlaştığı bir platform. Birkaç saniye içerisinde, diğer paylaşıma, diğer hikayeye geçilen bu dünyada kimin için görünür olduğunuz ve görünür olduğunuz bu kısacık sürede ne söylediğiniz kritik öneme sahip.  Burada dikkat edilmesi gereken ilk nokta hedef kitle. Markanızın hedef kitlesini doğru belirlemeli ve bu kişiler için görünür olmak adına çabalamalısınız. Dijitali gelenekselden ayıran en önemli unsur da bu. Televizyon geniş hedef kitleler için duyuru aracıdır ve mesajı genellemek konusunda sıkıntı yaratır. Dijitalde ise nokta atışı yapabilirsiniz. Üstelik çok daha az maliyete. Hedef kitlenizi belirledikten sonra sıra mesaja geliyor. Söylemek istediklerinizi minimize edin ve fikrinizin özüne inin. Bu, reklamcılığın en zor kısımlarından biri olmasına karşın en etkili yöntemlerinden biridir. Şimdi düşünün yalnızca birkaç cümlelik vaktiniz var. Markanızı nasıl ifade edersiniz?”

Online Mülakata Hazırlanmak İçin 3 Yöntem

İş insanı Metin Liçis, koronavirüs salgınıyla yaygınlık kazanan online mülakata hazırlanmak için yapılması gerekenleri paylaştı.

Metin Liçis, Covid-19 pandemisi ile birlikte iş hayatında yaşanan değişikliklerin hem iş verenler hem de çalışanların için oldukça yeni olduğunu dile getirdi. Licis, bu süreçte iş görüşmesi yapacak kişiler için online mülakatta dikkat edilmesi gerekenleri listeledi.

Metin Licis’ten Online Mülakata Hazırlanmak İçin 3 Yöntem:

1.Profesyonel göründüğünüzden emin olun

Uygun bir kıyafet giyin ve kıyafetinizi seçerken görüşme yaptığınız kurumsal kültürü göz önünde bulundurduğunuzdan emin olun.

Formal görünüm hem saygınlığınızı arttıracak hem de görüşme için sizi psikolojik olarak hazırlayacaktır.

Burada önemli olan bir diğer konu da bulunduğunuz ortam. Kameranın görüş açısının mümkün olduğu kadar sade olduğuna emin olun. Aileniz ile birlikte gittiğiniz son tatilin veya düğün fotoğraflarınızın potansiyel iş verenleriniz tarafından görülmesi size herhangi bir katkı sağlamayacaktır. Aksine size dair ilk izlenimleri tamamen profesyonel çerçevede oluşmalıdır.

2.Vücut dilinize odaklanın

Yüz yüze iletişim olmadan, kuvvetli bir ilk izlenim yaratmak oldukça zordur. Güçlü bir el sıkışma, özgüvenli bir duruş ve sıcak bir gülümse konu online görüşme olduğunda pek mümkün değildir. Buradaki en önemli kozunuz ise vücut dilinizdir. Üstelik özgüvenli duruşunuzu sergileyeceğiniz alan oldukça kısıtlıdır. Bu kısıtlı alanda kendinizi daha iyi ifade edebilmek için aşağıda belirttiğim bazı ipuçlarını uygulayabilirsiniz:

Prova yapın

Görüşme öncesinde bir arkadaşınız ile görüşerek, programın nasıl çalıştığını iyi anladığınızdan emin olun. Kamera açınızın görüş alanınızla aynı hizada olmasına dikkat edin. Bu karşınızdaki kişi ile daha doğal bir iletişim kurmanıza yardımcı olacaktır. Anlatımınızı el hareketleriniz, gülümsemeniz ile destekleyin.

Ekrana değil, kameraya bakın

Göz temasını simüle etmek için ekrana değil web kamerasına bakın. Göz teması, görüşmenizde iyi bir izlenim bırakmak için kritik öneme sahiptir. İşe alım uzmanları; göz teması kurmayan adayların, ekip çalışmasına uygun olmadığı izlenimi yarattıklarını ve bu kişilerin işe alım ihtimallerinin düştüğünü belirtmektedir.

Kendi videonuzu gizleyin

Bu görüşme online gerçekleşmeseydi, kendinizi görmek zorunda kalmayacaktınız ve tüm dikkatiniz karşınızdaki kişide olacaktı. Bu yüzden görüşme öncesinde yaptığınız provada iyi göründüğünüzden emin olun ve asıl görüşmede kameranızı kapatın. Böylelikle nasıl göründüğünüze dair endişeleri bir kenara bırakarak olması gerektiği gibi konuya ve karşınızdaki kişiye odaklanabilirsiniz.

3. Teknik sorunlar ile karşılaşmayacağınızdan emin olun

Yukarıda değindiğim tüm konular, online görüşmeyi yüz yüze görüşmelere mümkün olduğunca yaklaştırmak adınaydı. Ancak sanal görüşmeler tüm bunlardan farklı bir sorunu daha gündeme getiriyor: teknoloji. Kullandığınız teknolojinin de en az sizin kadar hazır olduğundan emin olmalısınız. Bunun için, internet hızınızı ve bilgisayarınızı kontrol etmeyi unutmayın.

Küçük İşletmelerin Büyümesini Engelleyen Pazarlama Hataları – 2

Teknoloji sektörünün tanınan yüzlerinden biri olan Metin Liçis, küçük işletmelerin yaptığı bazı pazarlama hatalarına dikkat çekiyor. Küçük işletmelerin oldukça işine yarayacağını düşündüğümüz bu içerik, konu hakkındaki ilk yazımızın devamı niteliğinde olacak. Metin Liçis tarafından gözlemlenen bu hataların neler olduğunu ve nasıl çözülebileceğini tam olarak öğrenmek istiyorsanız, öncelikle Küçük İşletmelerin Büyümesini Engelleyen Pazarlama Hataları başlıklı yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.

Şimdi konumuzun ikinci kısmına geçelim ve sıklıkla yapılan hataların neler olduğuna bakalım.

Sadece yeni müşterilere odaklanmak

Küçük bir işletme olarak, sürekli yeni potansiyel müşteri akışına sahip olmanız gerektiğini hissedebilirsiniz. Ancak bu her zaman doğru değildir.
Yeni müşteri çekmeye odaklanırken, mevcut müşteri tabanınızı dışlamamak gerekir.

Bazı şirketlerin, şikayetleri olan müşterilerini tatmin etmekte neden bu kadar hızlı olduklarını hiç merak ettiniz mi? Çünkü o şirketler, mevcut bir müşteriyi kaybetmenin, yenisini elde etmekten daha pahalı olduğunu muhtemelen pek çok kez tecrübe etmişlerdir.

Burada bahsettiğimiz şey, bir müşterinin yaşam boyu değeridir. Basitçe ifade etmek gerekirse, ana fikir mutlu olan bir müşterinin işletmenize geri dönmesidir. Zamanla bu memnun müşteri, işletmenizde daha fazla zaman ve para harcayacaktır.

Yalnızca satışa odaklanmayı bırakarak, müşterilerinizi memnun edip geri gelmelerini sağlayabileceğiniz bazı yollar düşünmeniz sizin için çok daha faydalı olacaktır.

Müşteriden geri bildirim istememek

Müşteriler, herhangi bir iş için anahtar olmalıdır ve onlarla iletişim kurmak işletmenizin geleceği açısından çok kıymetlidir.

Doğru geri bildirim; müşterilerinizin kim olduğu, neyi sevdiği ve hizmetinizi nasıl bulduğu konularında size fikir verir. Siz de bu fikirleri doğru kullanarak ürününüzü iyileştirebilir ve yeni fırsatları ortaya çıkarabilirsiniz.

Gerçek mekanda faaliyet gösteren bir mağaza işletiyorsanız; müşteriyle sohbet ederek, ona e-posta göndererek veya ürününüzü kullandıktan sonra onu arayarak geri bildirim isteyebilirsiniz (çevrimiçi işletmeler için de geçerlidir).

İşletmeniz çevrimiçiyse, e-posta anketleri gönderebilir, bir deneme sürümünü indirmeden önce onlara sorular sorabilir, ürününüzü kullanma şansı bulduktan hemen sonra onlara e-posta gönderebilirsiniz.

Yeniliği reddetmek

İlk pazarlama stratejiniz başarılı olsa bile,  pazarlamanızın düz çizgide olacağı bir nokta gelecektir. Muhtemelen işinizi sürdürdüğü bir noktaya ulaşacak, ancak artık büyüme yaratmayacaktır.

İşte o zaman yeni bir şeyler bulmanızın zamanı geldi demektir. Bu; yeni bir mesaj, yeni bir taktik, yeni bir kampanya veya farklı bir şey olabilir.

Bu değişikliği taahhüt etmek için büyük olasılıkla size yardımcı olacak veya pazarlama bütçenizi değiştirecek yeni insanları işe almak gibi şeyler yapmanız gerekebilir.

Evet, bu zor bir karar ama işletmenizin büyüyebilmesi için bazı riskler almak zorunda olduğunuzu unutmayın.

Sabırsızlık

Pazarlama zaman alır. Bazen bir ay, bazen altı, bazen daha fazla…

Bazı küçük işletmeler pazarlama taktikleri konusunda sabırsız davranır ve hiçbirine yeterli şans vermeden taktikten taktiğe geçer. Herhangi bir pazarlama taktiğinin anında bir etkisi olmayacaktır. Hepsi; ana fikre, yeterliliğe ve bütçeye bağlı olarak zaman alır.
Hemen sonuç alamamanız, işe yaramayacağı anlamına gelmez. Uyguladığınız herhangi bir pazarlama taktiği ölçülebilir olmalıdır. Böylece onu ilerledikçe izleyebilir ve değişiklik yapabilirsiniz. Pazarlama taktiklerinizin sonuçlarını etkileyebilecek, birçok küçük değişiklik vardır. Birkaç ince ayarın cansız bir şeyi güç merkezine dönüştürebileceğini unutmayın.