Finansal Başarı Kılavuzu

Ünlü iş insanı Metin Liçis ile, ekonomik hedeflerimize ulaşabilmemiz için bazı tavsiyeleri içeren finansal başarı kılavuzu başlıklı bir yazı hazırladık. Bu bağlamda, pek çok insanın işine yarayacak Metin Liçis tavsiyelerini okuyabilir ve kendi hayatınızda uygulamaya başlayabilirsiniz.

“Başarılı ve mali açıdan bağımsız olmak için çok çalışmalısınız.”

Muhtemelen bu cümleyi hayatınızda en az bir kez duymuşsunuzdur. Finansal başarı bu nedenle performans, çok fazla çalışma ve ileriye dönük para yönetimi ile elde edilebilir. Ancak bazı yumuşak beceriler de altın değerindedir.

Ağzınızda altın bir kaşıkla doğmadıysanız, performans, çok çalışma ve akıllıca para kullanımı gibi zor beceriler, finansal başarıya giden yolda çok önemlidir. Ancak hedefinize ulaşabilmeniz için fikirlerinizin de doğru olması gerekir.

Aşağıda, finansal bağımsızlığa giden yolu açan ve bunu kolaylaştıran 5 yumuşak beceriyi bulabilirsiniz.

1 – Objektif Yaklaşım

Kendi güçlü yanlarınızı, zayıf yönlerinizi ve kişilik özelliklerinizi bilmek, sizi neyin mutlu ettiğini bulmak için çok önemlidir. Aynı zamanda bu, geleceğiniz için akıllı kararlar vermenin temelini oluşturur. Para yönetiminizi doğru bir şekilde yapabilmeniz için dürtüsel olarak ne zaman para harcadığınızı bilmeniz önemlidir. Bu konuda, objektif yaklaşımınız ne kadar güçlüyse, parayla ilgili zayıf yönlerinizi o kadar kesin olarak fark edeceğinizi bilmelisiniz.

2 – Dış kaynak kullanımı

Dış kaynak kullanımı veya belirli görevlerin atanması doğrudan yumuşak bir beceri değil, “objektif yaklaşım” ile yakından ilgilidir. Kendinizi iyi tanıyorsanız, hangi görevlerin size ait olmadığını da bilirsiniz. Belki defter tutmayı sevmiyorsunuz ve bu görev size aşılamaz bir engel gibi geliyor. Bu durumda, bir iş yeriniz varsa sizinle ilgilenmesi için bir finans uzmanı tutabilirsiniz. Eğer bir işveren değilseniz ve tamamen bireysel harcamalarınızı yönetmek istiyorsanız, bu konuda oldukça yararlı olabilecek mobil uygulamalar bulabilirsiniz. Bunlar size mali durumunuzu nasıl başarılı bir şekilde yöneteceğiniz konusunda doğrudan bir plan sunacaktır.

3 – Öz disiplin

Objektif yaklaşımın ardından öz disiplin, özellikle önemli bir yumuşak beceri olarak devreye girer. Zayıflıkların tanınması, ardından bir finansal planın oluşturulması veya dış kaynak kullanımı yapılır. Ancak öz disiplini olmayan insanlar genellikle eski kalıplara geri dönerler. Bu nedenle, yeterli öz disipline sahip olana kadar cezbedilmekten kaçının ve bütçeye bağlı kalmayı kolaylaştırmak için kendinize küçük ödüller verin.

4 – Özgüven

Kendimize güvenmediğimiz için genellikle görevlerde başarısız oluruz. Hedefler koyarız, ancak gerekli özgüven olmazsa plan başarısız olmaya mahkumdur. Çoğunlukla, bize gizlice istenen hedefe asla ulaşamayacağımızı söyleyen bilinçaltımızdır.

Arkadaşlar ve aile güvenimizi geliştirebilir veya zayıflatabilir. Ancak kendimize inanmazsak, herhangi bir olumlu destek veya planın faydası olmaz.

Bu nedenle, mali başarı hedefinizi sağlam bir planla destekleyin. Bu, başarısızlığa yol açan dürtüsel kararlardan kaçınmamıza ve kendimize olan güvenimizi arttıracaktır.

5 – Eleştirel düşünme becerisi

Kendinizi ve satın alma kararlarınızı değerlendirmeniz gerektiği kadar, üçüncü şahısları içeren yatırımlar yaparken de kritik olmalısınız. Örneğin, hisse senedi satın almayı düşünün. Burada komisyoncuya yakından bakmalı, bağımsız kişilerden tavsiye almalı ve tüm duruma eleştirel bir göz atmalısınız. Bu, dolandırıcılığa veya çok kötü bir yatırıma karşı en iyi korumadır.

Bu nedenle, ne zaman yatırım yapacağınızı ve ne zaman satacağınızı söylemesi için bir uzmanla çalışsanız bile, ne yaptığınızı tam olarak anladığınızdan emin olun.

Sonuç olarak, başarılı para yönetimi matematik ve planlamadan çok daha fazlasıdır. Sert becerilerinize ek olarak, yumuşak becerileriniz de oldukça önemlidir:

Metin Liçis’ten Genç Yöneticiler İçin Tavsiyeler

İş insanı Metin Liçis, yakın zamanda bir yönetim pozisyonu almış kişiler için, bazı tavsiyelerde bulunuyor. Metin Licis’e göre, ekibinde olumlu bir atmosfer yaratmak isteyen genç yöneticiler, ilk aşamada bazı zorluklarla başa çıkmayı öğrenmelidir. Bu şekilde, en başından itibaren farklı kişiliklere sahip olan çalışanlarınızın birbirine karşı uyum içerisinde çalışmasını sağlayabilirsiniz.

Ekibinizin yaptığı işlerde başarılı olmasını ve işinizi geliştirirken kendilerine de değer katmalarını istiyorsanız Metin Licis’in tavsiye ettiği bu 5 basit adımı izleyebilirsiniz.

1. Selamlama

Bu madde size sıradan gelebilir. Ancak düzenli olarak çalışanlarınızı samimi bir şekilde selamlamak, onlar açısından harika bir etkiye sahiptir. Çalışanlarınıza selam vermek ve isimleriyle hitap etmek tahmin edemeyeceğiniz kadar büyük bir aidiyet duygusu yaratır. Bu şekilde, iş süreci boyunca olumlu bir ruh hali ortaya çıkarmış olursunuz.

2. Takdir edici iletişim

Bazı yöneticiler, çalışanlarının zayıflıklarına çok fazla odaklanma eğilimindedir. Tersini deneyin ve meslektaşlarınızın her birinin güçlü yönlerini düşünün. Örneğin, “X projesinde neden bu kadar başarısız oldun?” diyerek çalışanları kişisel olarak suçlamak kolaydır. Ancak, bu durumda onları güvensiz ve hatta korkmuş hissettirmekten öteye gidemezsiniz. Başarısızlığı, kişisellik katmadan sorunlar üzerinden sorgulayın ve problemlere bu şekilde çözüm getirin. Yapılan başarılı işlerde ise takdir etmekten çekinmeyin.

3. Fırsatları vurgulamak

İş yerinde cevapsız siparişler, memnuniyetsiz müşteriler, başarısız bir reklam kampanyası gibi pek çok sorun yaşayabilirsiniz. Günlük çalışma hayatında her şeyin her zaman sorunsuz gitmeyeceğini unutmayın. Elbette bu sorunları bir an önce çözmek isteyeceksiniz. Ancak, bu durumların, olumlu dersler çıkarmak ve gelecekte daha aktif bir şekilde kullanmak için bir fırsat olduğunu da unutmayın. Her zaman, “Gelecekte nasıl daha iyi yapabiliriz? Gelecekte X hatasını önlemek için neyi değiştirmeliyiz?” gibi sorular sorun.

4. Olumlu örnek olmak

Çalışanlarınızın iş yerinde nasıl davranmasını istiyorsanız, bunu önce kendinizde uygulayın. Yani güler yüzlü bir ekibinizin olmasını istiyorsanız, bilinçli bir şekilde gülümsemeyi ihmal etmeyin. Adil bir çalışma ortamında olmak istiyorsanız önce yeterince adil davrandığınızdan emin olun. Onları dinleyin ve onları yeni fikirler geliştirmeye teşvik edin. Böylesine şeffaf bir çalışma ortamı, sadece ekip ruhunu geliştirmekle kalmayacak, aynı zamanda büyük olasılıkla iş sonuçlarını da iyileştirecektir.

5. Krizleri birlikte yönetmek

Takımdaki ruh hali kötüyse, bu durumdan çoğunlukla yöneticiler sorumludur. Bir yönetici olarak, iş atmosferi üzerinde olumlu bir etkiye sahip olmak da size bağlıdır. Bu, özellikle kriz zamanlarında belirleyici bir faktör haline gelebilir. O halde yöneticilerin ve çalışanların birliktelik duygularını artırmaları ve karşılıklı başarı için çalışmaları özellikle önemlidir.

Pozitif Liderlik Nasıl Geliştirilir?

Yöneticiler için mesleki beceriler önemlidir. Takımdaki atmosferi iyileştirmek ve dolayısıyla performansı yükseltmek için liderlik nitelikleri de eşit derecede önemli bir rol oynar.

“Çalışanlarla yapılan toplantıda, yöneticilerin ruh hali gergin ya da bir şekilde depresif olabiliyor.” diyen Metin Licis, çoğunlukla sebebin ne olduğunu anlamanın zor olduğunu dile getiriyor. Ancak Metin Licis’e göre kesin olan şey, kötü bir ruh halinin çalışanların performansı üzerinde olumsuz bir etkisi olduğu.

Ünlü iş insanı, “Bazen kötü atmosfere katkıda bulunanlar yöneticilerin kendileridir. Durum böyle olmasa bile, takımdaki olumlu birliktelik hissini geri kazanmanın anahtarı da yöneticilerdedir.” diyerek, şunları kaydediyor.

“Pozitif liderlik kavramı burada yardımcı olabilir. Önemli olan, tüm çalışanların işlerinde güçlü yönlerini doğru kullanabilecekleri, üstleri ve meslektaşları ile iyi ilişkiler içinde oldukları ve hedeflere ulaşabilecekleri duygusuna sahip olmalarıdır. Bu faktörlerin uygulanmasının, birkaç olumlu etkisi vardır: Çalışanlar daha az hasta olur, daha az işten ayrılır ve daha verimli çalışır.”

Bu yazımızda, Metin Liçis’ten yöneticilerin pozitif liderlik kavramını nasıl uygulayabileceğine ve çalışanların refahını nasıl arttırabileceğine dair bazı ipuçlarını dinleyeceğiz.

Metin Liçis, bu ipuçlarına geçmeden önce pozitif liderlik kavramının ne olduğunu açıklamanın daha yararlı olacağını dile getiriyor.

Pozitif liderlik nedir?

“Pozitif liderlik”, Amerikalı psikolog Martin Seligman’ın ortaya çıkardığı ve 5 belirleyici faktörü içeren bir kavramdır. Seligman, daha fazla memnuniyet elde etmek için bu beş faktörü içeren bir model geliştirdi.

1. Pozitif Duygular

Bir dereceye kadar olumlu bir tutum uygulanabilir. Elbette bu, olumsuz olanı bastırmak ya da basitçe yeniden yorumlamak anlamına gelmiyor. Bunun yerine, kendinizi etkileyebileceğiniz veya iyi sonuç veren şeylere düzenli olarak konsantre olmak gerekiyor.

2. Pozitif Katılım

Çoğu insan, her şeyin “kendi kendine çalıştığı” hissini olumlu bulur. Örneğin, kendinizi bir göreve çok kaptırdığınızda zamanı tamamen unutursunuz. O zaman “akış” içindesiniz demektir. Bu duruma ulaşabilmek için, kendi güçlü yönlerinizi ortaya çıkaran bir şeyle meşgul olmanız önemlidir. Bu akış hissine ulaşmanın en kolay yolu, bir görevdeki aşırı ve az talep arasındaki dengenin tam olarak doğru olduğu zamanı yaratabilmektir.

3. Pozitif ilişkiler

Meslektaşlarınızla aranızdaki ilişki, işyerindeki refah için son derece önemlidir . Özellikle hangi meslektaşlarınızla çalışmaktan zevk aldığınıza ve hangilerinin sizi düzenli olarak kötü bir ruh haline soktuğuna yakından bakın.

4. Anlam

Yaptığımız şeyin mantıklı ve olumlu bir amacı olduğunu hissetmek, çok güçlü bir motive edicidir. Bu, özellikle günlük çalışma hayatı için geçerlidir. Çalışmalarında anlam bulanlar genellikle bundan çok daha memnun olurlar.

5. Hedef belirleme

Hedefler belirlemek kendi memnuniyetiniz için önemlidir. Çünkü her başarı, özgüveninizi güçlendirir. Kendinize koyduğunuz hedeflerin ulaşılabilir olması önemlidir. Çok yükseklerse, çabucak hüsrana uğrayabilir ve pes edebilirsiniz. Bu yüzden kendinizi gerçekçi bir şekilde değerlendirin ve kendinizi bunaltmayın.

“Çoğu zaman başkalarına düşündüğümüzden farklı davranırız. Elbette bu, yöneticiler için de geçerlidir. Bu, özellikle iş yerinde büyük bir hatadır. Çünkü davranışları genellikle tüm takımın atmosferini ve dolayısıyla performansını doğrudan etkiler.” diyen Metin Liçis, liderler için şu önerileri sunuyor:

Herkesin Gördüğü Genel resminizi kontrol edin

“Başkalarına nasıl görünüyorum? Sabırlı ve anlayışlı mı yoksa sinirli ve stresli mi? Örneğin, kendinizin belirleyici olarak gördüğünüz bir özelliğinizi başkaları baskın ve korkutucu bulabilir. Açık olan bir şey var: Çoğu zaman, kendini algılama ve başkalarının algısı yüzde yüz eşleşmiyor.

Bu nedenle, kendi rolünüz ve dış görünüşünüz hakkında dışarıdan bir kişiden geri bildirim almanız önemlidir.  Arkadaşlarımızdan veya ailemizden gelen geri bildirimler burada genellikle pek işe yaramaz. Çünkü genellikle bizi incitmek istemezler ve bu nedenle bizden bazı gerçekleri bir şekilde gizleyebilirler. Bu, aynı zamanda kendi çalışanlarımız için de geçerlidir. Bu nedenle, profesyonel bir koça veya danışmana başvurmak daha iyidir.”

Çalışanlarınızla özel olarak görüşün

Yapıcı geribildirim sadece çalışanlarınız için değil, bir yönetici olarak sizin için de çok değerli olabilir. Bu nedenle, kişisel bir görüşme ile çalışanlarınızdan düzenli olarak geribildirim almalısınız. Çünkü doğrudan değişim, çalışanlarınızı gerçekten istediğiniz gibi etkileyip etkilemediğinizi belirlemenin en kolay yoludur.

Ayrıca, yönetim tarzınızın (daha katı ya da daha rahat), çalışanlarınızın şu anda ihtiyaç duyduğu şeye karşılık gelip gelmediği konusunda bir his geliştirebilirsiniz. Bunun dışında profesyonel olarak yapılan geribildirim çalışmaları da yararlı olabilir. Örneğin, yılda iki kez anonim bir anket yaptırarak oldukça olumlu sonuçlar elde edebilirsiniz.

Kurumsal Sosyal Medya Yönetiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Seyahat izlenimlerimizi Facebook’ta yayınlıyor, öğle yemeğimizin fotoğraflarını Instagram’da paylaşıyor ve LinkedIn’de iş buluyoruz. Başarılı YouTuber’lar ve blog yazarları süperstarlar gibi karşılanıyor. Her günümüz birilerini takip ederek geçerken, sosyal medyanın bugünün toplumuna geldiğini ve gelecekte günlük hayatımızda çok daha büyük bir rol oynayacağını biliyoruz.

Peki, sosyal medyayı kullanarak işimizi geliştirmek hakkında ne biliyoruz?

Sosyal medyanın, şirketlerin pazarlaması için büyük fırsatlar getirdiğini söyleyen ünlü iş insanı Metin Liçis, “her şirkette sosyal medya yönetimi kurulmalıdır” diyor. Doğru kullanıldığında sosyal medyanın iyi bir fiyat-performans oranı ile çok etkili bir pazarlama aracına dönüştüğünü belirten Metin Licis, bu aracı şirketinizde karlı bir şekilde nasıl kullanabileceğinize dair ipuçları veriyor.

Kurumsal sosyal medya yönetiminde neler yapılması gerektiğini ünlü iş insanı Metin Liçis’le konuştuk.

Metin Licis, dikkatli bir şekilde uygulandığında oldukça büyük bir fayda sağlayacağını düşündüğümüz ipuçlarını şöyle anlatıyor:

“Günümüzde, gazete ve dergi gibi geleneksel pazarlama kanalları önemini yitirirken, sosyal ağların pazarlama trendi haline geldiği bir gerçek. Sosyal medyanın büyük bir potansiyeli olduğu unutulmamalı. Doğru kullanılırsa, nispeten düşük bir bütçe ile muazzam erişim elde edebilir ve hedef gruplarınıza bulundukları yerde ulaşabilirsiniz. Ancak bu konuda oldukça dikkatli olmanız gerekiyor. Sosyal ağlarla gönülsüzce ilgilenir ve onu ciddiye almazsanız tam tersi bir şekilde şirketiniz geri alınamaz zararlar görebilir. Sürekli olarak yanlış sosyal medya uygulamaları nedeniyle imajlarında ciddi zarar gören ve satışlarını kaybeden şirketleri duyuyoruz. Bu nedenle sosyal medya konusuna iyi yapılandırılmış bir şekilde yaklaşmak ve çeşitli kanalları anlamlı bir şekilde koordine etmek önemlidir. Çünkü ancak etkili ve hedefli sosyal medya yönetimi ile sosyal ağların tüm potansiyelini kullanabilir ve yüksek kapsama alanı elde edebilirsiniz.

Dolayısıyla, sosyal medya yönetimi sadece “bir şeyi hızlı bir şekilde yayınlamaktan” çok uzak ve öğrenilmesi gereken bir konu. Peki, neye kesinlikle dikkat etmeniz gerekiyor ve pazarlama karışımınızda sosyal medyayı nasıl karlı bir şekilde kullanabilirsiniz?

Kendinizi önemli kanallarla sınırlayın

Daha önce de söylediğim gibi sosyal medya ağlarının kapsamı çok büyük. Neredeyse her gün yeni bir uygulama ekleniyor. Büyük bir pazarlama ekibiniz olmadıkça tüm bu kanalları aynı anda kaliteli içerikle doldurmanız imkansız. Birçok kanalı gönülsüzce sürdürmek yerine, hangi ağların şirketiniz için gerçekten yararlı olduğunu dikkatlice düşünün ve bunlara odaklanın.

Hedef kitlenizin olduğu yerde olun

Ağ yelpazesi o kadar çeşitlidir ki herkes kendisi için doğru olanı bulabilir. Hedef kitleniz daha gençse, Snapchat iyi bir seçim olabilir. Tasarım meraklısı müşterilere genellikle Pinterest veya Instagram gibi fotoğraf platformlar aracılığıyla kolayca ulaşılabilir. Belki de şirketiniz niş bir ürün satıyor ve potansiyel ilgili taraflara forumlarda veya bir blogda daha iyi ulaşılabilirsiniz.

Müşterilerinizi en iyi siz tanıyorsunuz. Bu bilgiyi sosyal medya stratejiniz için kullanın. Göreceksiniz, şirketiniz için doğru ağları ve grupları bulduğunuzda, yüksek kaliteli bağlantılar kurulacaktır. Pazarlama bütçenizi bundan daha kesin bir yolla kullanamazsınız.

Bir editoryal plan oluşturun

Sanılanın aksine sosyal medya yönetiminde bir gönderiyi hızlıca yaymak yeterli değildir. Gerçekten sürdürülebilir bir başarıya ulaşmak için, sosyal medya kanallarınız aracılığıyla hedef kitlenize düzenli olarak ilginç bilgiler sağlamalı ve her zaman şirket hedeflerinizi aklınızda tutmalısınız. Buradaki sihirli kelime katma değerdir. Her gönderide hedef grubunuza fayda sağlayıp sağlamayacağını ve nasıl fayda sağlayacağını düşünmelisiniz. Çünkü ilgisiz içeriklerle uzun vadeli başarı elde edemezsiniz.

Bu konudaki faaliyetlerinizi mantıklı bir şekilde oluşturmak için, tüm sosyal medya faaliyetlerinizin önceden planlandığı ve kaydedildiği bir editör planı gerekiyor. Bu planın ayrıntıları tamamen ihtiyaçlarınıza ve tercihlerinize bağlıdır. Ancak temelde hangi konuların hangi kanallarda ve hangi noktada paylaşıldığı her zaman net olmalıdır.

Planlamaya rağmen esnek kalın

Tüm planlamaya rağmen unutmamanız gereken bir şey var. Sosyal medya kanalları esas olarak güncelliği üzerinden canlı tutulur. Bu yüzden planınızdan sapmaktan, trendleri ve güncel olayları kendiliğinden takip etmekten korkmayın. Bu sadece menzilinizi arttırmakla kalmaz, aynı zamanda genellikle etkileşim oranınızı da arttırır. Çünkü güncel konulardaki içerikler genellikle büyük ilgi görüyor.

Sosyal medya yönetim araçlarını kullanın

Birden fazla sosyal medya kanalını kontrol etmek ve bunlara göz kulak olmak kafa karıştırıcı hale gelebilir. Bununla birlikte, güncel kalmak için her zaman tüm sosyal medya kanallarınıza göz kulak olmalısınız. Müşteri sorularına, yorumlarına vb. hızlı tepki vermenin tek yolu budur. Ağlarınızdaki etkinlikleri kontrol etmenizi kolaylaştıran ve size iyi bir genel bakış sağlayan bir dizi yardımcı araç var. Farklı oturum açma bilgileriyle uğraşmak yerine zaman kazandırıcı ve her zaman görüş alanınızı arttırıcı araçlar bulabilirsiniz.

Diyaloğu teşvik edin

Hiçbir koşulda sosyal medyayı takipçilerinize tek taraflı olarak “mesaj attığınız” saf bir reklam kanalı olarak görme hatasına düşmemelisiniz. Bu tür tek yönlü iletişim modeli artık çok eskilerde kaldı. Geleneksel reklam etkisine ek olarak, sosyal medya çok daha önemli bir özellik olan müşterilerinizle diyaloğa girme fırsat sunuyor.

Sosyal medyada, takipçilerinizden gerçek zamanlı olarak doğrudan, değerli geri bildirimler alabilir ve buna anında tepki verebilirsiniz. Bu özelliği, ürün ve hizmetlerinizdeki iyileştirmeler için bir fırsat olarak kullanabilirsiniz.

Başarınızı ölçün ve ders çıkarın

Elbette, içeriğiniz müşterilerinizin ilgisini çekmiyorsa bu ipuçlarından hiçbiri size yardımcı olmayacaktır. Bu nedenle, çeşitli sosyal medya kanallarınızın performansını her zaman ölçmeniz gerekir. Modern teknolojiler sayesinde, başarıyı ölçmek oldukça kolaydır. Siz de müşteri yolculuğunu başarılı bir satışa kadar izlemek için, çeşitli analiz araçlarını kullanabilirsiniz.”

Kurumsal Sosyal Medya Yönetiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler